8 Aralık 2014 Pazartesi

Sevgi Soysal "Tante Rosa"

"Tante Rosa, Sevgi Soysal ile ilk kez buluşacak okura, onu tanımak için en doğru kitap olabilir." 
"Sevgi Soysal'ın Tante Rosa'sı Türkiye için erken öten bir horozdur."
(Funda Soysal) 




"Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi, sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi."

Oğuz Atay'ın Doğduğu Ev

 
Yıllardır İnebolu'da Oğuz Atay'ın doğduğu evin bulunduğunu duyardım. Bu yaz görmek kısmetmiş. Yazın Kastamonu'dayken İnebolu'ya düştü yolum. Ve aklımda olmadığı bir an Oğuz Atay'ın evi birden karşıma çıktı. Çok sevindim. Keşke evin içini de gezme imkanı olsaydı. Maalesef böyle bir gezi mümkün değil.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Yunan ve Roma Mitolojisi

Mitoloji, hep bir yerinden başlamak istediğim ama bir türlü neresinden ve hangi kitapla başlayacağımı bilemediğim bir alandı. Bilgisizliğim beni rahatsız ediyordu ve sonunda harika bir kitapla başladım! 

 Kitap fotoğraflarla zenginleştirilmiş ve her şeyi en temelinden basitçe anlatıyor.
Konuları kategorik olarak ele almış olması da çok hoş. Kafa karıştırmıyor. 

   Anlattıkları da gayet ilgi çekici. Mitolojiye merak duymayan bir kimsenin bile ilgisini çekebilir :)

 Mitolojiye başlangıç için hiç düşünmeden Tübitak Popüler Bilim Yayınları'nı tercih edebilirsiniz :)

13 Kasım 2014 Perşembe

33. İstanbul Kitap Fuarı İzlenimlerim



  • Bir kitapsever olmama rağmen; hem yolu hem kalabalığı yüzünden 4 yıldır gitmemiştim Tüyap'a. Bu yıl dayanamadım ve gittim! Sonuç: bu kadar çok kitapla aynı çatı altında olmayı çok özlemişim. 
  • Ulaşımımı metrobüsle sağladım.Hafta içini ve sabah saatlerini tercih ettiğim için çok rahat gittim, dönüşte kalabalık olsa da beterin beteri vardır diyorum :) 
  • Hafta içi olmasına rağmen fuar hıncahınç doluydu. Hesaplayamadığım bir şey vardı; öğrenciler! :) 
  • Kitap fiyatları gayet iyiydi. Birçok yayınevinde %25 ile %50 arasında indirim vardı.
  • Başta Metis olmak üzere birçok yayınevi yazarların kitaplarını set haline getirip indirimli olarak satışa sunmuş. Çok iyi düşünülmüş bir ayrıntı bence.
  • Fuardan önce sağlam bir kitap listesi hazırladım. Özellikle popüler yayınevlerinin stantları o kadar dolu oluyor ki fırsat bulup sağlıklı biçimde seçim yapmak çok zor. 
  • Eğer vaktiniz varsa ve fuar alanına yakınsanız bir gün gezip diğer gün alışveriş yapmak daha mantıklı olabilir.
  • Fuar alanı çok sıcak. Gerektiğinde çıkarabileceğiniz türde şeyler giymekte fayda var.
  • Defalarca kendime hatırlatmama rağmen sahafların bulunduğu kısma gitmeyi unuttum. Siz unutmayın :D
  • 16 Kasım Pazar günü fuarın son günü.
Kuleyi çekmeyeni dövüyorlarmış :)








Yuvanıza hoşgeldiniz yavrularım:)

7 Kasım 2014 Cuma

Gündüz Vassaf "Cehenneme Övgü"


Uzuuuun çok uzun bir zamandır bu kadar keyifle bu kadar "işte bu!" dediğim bir kitap okumamıştım. Bu beni üzüyordu. Cehenneme Övgü bu tatminsizliğimi yok etti. Büyük bir mutlulukla ve altını çize çize okudum. Hatta bütün kitabın altını çizmek istediğimi itiraf etmeliyim :)


Peki bu kitap ne anlatıyor?
Alt başlığı "Gündelik hayatta totalitarizm"
Nedir peki bu totalitarizm?

Wikipedi şöyle bir tanımlama getirmiş; "Tüm yetkilerin merkezîleştirildiği, devlete mutlak itaat beklenen, diktatörlükvari yönetim. Totalitarizmde bireysel özgürlüklere izin verilmez ve bireyin yaşamının tüm alanları devlet kontrolüne bırakılır."

Gündelik hayatımızın ne kadar da büyük bir kısmını totaliterliğin etkisi altında yaşadığımızı görmek istiyorsanız ve sistemi biraz da olsa sorguluyorsanız, hiç durmayın gidip alın bu kitabı! Ve tabi Cennetin Dibini de unutmayın :)


***
"Öylesine özgür değiliz ki, özgürlüğümüzde bile başkaları tarafından doğrulanmak isteriz."

"Delilik, günümüzün gelişen totaliter devletinin bir parçası. Neyin delilik sayılacağını, devlet tarafından tedavi ruhsatı verilen resmi şifacılar, psikiyatristler belirliyor. Deliler, deliliklerinin özgürlüğünü yitiriyor."

"Psikiyatri bir baskı aracıdır."

"Akıl hastanelerindeki delilerin özgürlüğü ve kamusal hakları uğruna pek kimse eyleme geçmez. Oysa, tüm ezilenlerin içinde, kendi davalarını kamuoyuna yansıtamayan, yansıtmalarına izin verilmeyen, bu özgürlüğe sahip olmayan bir tek onlar var. Onların yakınmaları olsa olsa bir başka psikiyatrist tarafından ele alınır ve karara bağlanır. Basın toplantıları, protesto gösterileri düzenleyemezler; oy hakları bulunmadığı gibi, özel mülkiyetlerini bile diledikleri gibi kullanamazlar."

"Yüzyılımızın klasik ev/apartman birimi çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Her alan, bedenin belirli bir fonksiyonuna göre ayarlanmıştır. Böylece, oturmak için bir oturma odası, yemek içim yemek odası, uyumak için yatak odası, yıkanmak ve bağırsakları boşaltmak için banyo, yemek pişirmek için de bir mutfak vardır."
 
"Bizler, içinde  yaşadığımız yüzyılda, apartman kışlalarında oturan siviller haline geldik."

"Doğum kontrolü var ama ölüm kontrolü yok."

"Odalar, sadece içlerinde ne yapacağımızı belirlemekle kalmaz, aynı zamanda, hem hislerimizi hem de başkalarıyla olan ilişkilerimizi etkilerler. Gün ortasında çalışma odasında oturuyorsanız ya düşündüğünüz ya da felsefe yaptığınız kabul edilecektir. Oysa, aynı şeyi yatak odasında yapmanız istirahate çekildiğiniz ya da düpedüz tembellik ettiğiniz anlamına gelebilecektir."

"Biraz bireysellik, benzersizlik gösterenlere tahammül edemeyiz."

"Taraf seçmemek kurulu düzenin meşruiyetine meydan okumaktır."

10 Ekim 2014 Cuma

Bakırköy'deki Kitabevleri ve Kırtasiyeler

Kitaplarımın çoğunluğunu Bakırköy'den aldığımı fark ettim ve "Neden sürekli gittiğim kitabevleri hakkında bir yazı yazmıyorum?" dedim ve bu yazı ortaya çıktı :)
Bakırköy, lise yıllarımdan beri; çok sevdiğim, kendimi çok iyi ve rahat hissettiğim, bir şey aradığım zaman bulmakta hiç zorlanmadığım, İstanbul'un en sevdiğim ilçelerinden biri. Her hafta mutlaka bir fırsat yaratıp gider kitapçıları, kırtasiyeleri, yeni açılan dükkanları gezer...

...ve gördüğüm kedileri elimden geldiğince mıncıklarım :)

Bakırköy'ü benim için güzelleştiren ilk mekandan başlamak istiyorum. 

Kültür Köprüsü
Burayla tanışmam lise yıllarıma dayanıyor. Hiçbir zaman hıncahınç dolu görmedim. Uygun fiyata kitap almak, takas etmek için en uygun yerlerden biri :) 

Eski tren istasyonunun üzerinde bulunan bu köprüye gitmek isterseniz Cumhuriyet Meydanı'ndan sağa sapıp beş dakika kadar yürüdüğünüzde karşınıza çıkacaktır :)

Beyaz Adam Kitabevi
En sevdiğim en çok gittiğim kitabevi! Her katı ayrı şahane. Hediyelik köşesi ve defterleri bir harika! Kitapların bulunduğu katı koklamaya doyamıyorum. Ayrıca ders ve test kitapları konusunda da oldukça zengin. Tek sevmediğim yanı hiçbir şeyin üzerinde fiyat yazmaması :) 

İş Bankası Kültür Yayınları
İlk açıldığında İstanbul Caddesindeydin, az mı kitap aldım senden indirimli indirimli. Sonra bir gün baktım yoksun! Etiler-Marmaris olmuşsun. Bu ülkede kitaba değer verilmiyor mirim dedim üzüldüm. Sonra taşındığını öğrendim, çok daha küçük bir yere de olsa en azından kapanmamışsın dedim sevindim. Son zamanlarda ilgimi çeken kitapların olmasa da varlığın yeter :)

D&R Bakırköy
Bunca kitabevi varken D&R'a gidilir mi demem her Bakırköy'e gidişimde mutlaka uğrarım. Alt katı favorim :) 

Kitap Market
"365 gün indirimli kitap" adıyla açılan Kitap Market, ilk yıllarında sırf kitap satardı. İkinci el, birinci el ve indirimli bir sürü kitabı vardı. Yıllar geçtikçe önce bir kısmını kırtasiyelik ürünlere ayırdı sonra bir kısmını hediyelik eşyaya ve şimdi dükkanın %65 lik bir bölümü mutfak eşyaları, kırtasiye ve hediyeliklerle dolu. Yakında hiç kitap satmayacağından eminim.

Damla Kitap Evi, Kırtasiye & Çizgi Roman
Fantastik kitapları, çizgi romanları seviyorsanız buraya bayılırsınız :) Ben daha çok kırtasiyelik ürünleri için gidiyorum, kültür köprüsünün karşı sokağında bu şirin kitabevi.

Kalemci
Defterlerine ve kırtasiyelik ürünlerine bayılıyorum :)

SVG Baskı Merkezi
Muhteşem defterleri, kalemleri var. Her şey çok güzel ama fiyatlar çok çok fahiş. 

Sizin sevdiğiniz kitapçılar hangileri? 

8 Ekim 2014 Çarşamba

Bayram bahane :)


Her kitap/kırtasiye sever gibi ben de kitap, defter almak için kendime bahaneler üretmeye bayılırım. Kimi zaman kesin kararlar alır şu kadar kitap bitirene kadar kitap almayacağım, şu defterler bitene kadar defter almayacağım derim ama bu konuda genellikle sözümde duramam :)

Bu sefer yine bu sözümü tutamayıp bayramı fırsat bildim ve uzun zamandır okumayı istediğim Gündüz Vassaf'ın Cehenneme Övgü ve Cennetin Dibi kitaplarını aldım. Sevgi Soysal ise tamamen doğaçlama :) 


Arife günü odamdaki eski test kitaplarını Bakırköy'deki kitapçılar köprüsüne götürmeye karar verdim. Orada eski test kitaplarınızı istediğiniz herhangi bir ikinci el kitapla takas etme şansınız var. Gündüz Vassaf'ın kitapları ikinci el olmadığı için uygun bir rakama anlaştık, Sevgi Soysal ise takas oldu. Kârlı bir alışverişti benim için. 


Kedili yapışkan figürleri ise tesadüfen önüme çıkan bir kırtasiyede buldum :)

Bu tatlı defterler ile silgili kalemleri ise Real'in kırtasiye reyonunda buldum. Yolunuz düşerse kırtasiye reyonuna mutlaka uğrayın ürünleri çok ekonomik :)


Alışveriş yorgunluğunu atmanın en güzel yolu!

Siz de benim gibi bayramı fırsat bilenlerden misiniz? :)

29 Eylül 2014 Pazartesi

Yazdan kalma satırlar



Merhaba!
Uzuuun çok uzun bir zaman sonra bir şeyler yazacak olmak güzel :)
Yaz boyunca Kastamonu'daydım. Çocukluğumdan beri bu kadar uzun kalmamıştım, keyifliydi. 



Yoğun bir yazdı, yalnız kalabildiğim zaman dilimlerinde kitaplara gömüldüm ama çok verimli bir okuma performansı gösterdiğimi düşünmüyorum. Buna da şükür yine de :) 


Nook varken kitap taşımam diye düşünüyordum ama yine kendime engel olamadım :)


Ve tabi ayrılamadığım kıymetli defter ve kitap ayraçlarım da benimleydi :)


Yolda Kinyas ve Kayra'ya başladım ama benim için tam bir fiyaskoydu. Ya kitabın gerektirdiği ruh hali içinde olmadığım için ya da bana hitap eden bir tarz ve konuya sahip olmadığı için.Neden bilmiyorum ama kitabın içine giremedim, odaklanıp özümseyemedim. Birkaç hafta elimden bırakmayıp bitirmek için savaş verdiysem de muvaffak olamadım. Daha sonra tekrar okuma fikriyle kaldırdım, bir şans daha vereceğim sanırım :)


Yeryüzü Ayetleri ise ayrı bir yazı konusu olacak. Tatil boyunca okuduğum en güzel kitaplar sıralamasında ilk sırayı zorlar:)


 Böylesine zıt iki kavram...Bu kitapla ilgili söyleyecek çok sözüm var ama şimdilik susuyorum :)


Ve elimden bırakamadığım bir diğer kitap! Neden bu zamana dek Semih Gümüş okumadım diye hayıflandım doğrusu.


Hasan Ali Toptaş, Bin Hüzünlü Haz. 
Uykuların Doğusu'nu okumak için sabırsızlandığıma göre Hasan Ali Toptaş okumaya doğru kitaptan başladım demektir :)


Aynı anda birden fazla kitap okumayı seven sıkılgan ruhum devreye girdiğinde de entelektüelin kutsal kitabını okudum :)


Bir önceki yaz okuduğum kitaplar için; Şehr-i Firar Okumaları 2013

Peki ya sizin yazınız nasıl geçti? Neler okudunuz?

Sevgiyle kalın! :)